En başta diyorum…Siz siz olun düşmeyin tuzaklara…

2015 yılının Haziran ayında yapılacak olan milletvekilliği seçimi öncesinde ‘şeytana papucu ters giydirecek’ cinsten tuzaklar var...

Kulaklarımız neler duyuyor neler duydu neler…? Hangisini anlatalım sunalım sizlere…

Her siyasi parti’de aday adayı olanları bekleyen tuzaklar var…

Öyle tuzak kuranlar var ki…

Bazılarını aktaralım ki...Kimse tuzağa düşmeye...

Bir Milletvekili aday adayı anlattı...

Bazı Ak Parti aday adaylarına zarflar gelmiş…Kargo ile…94 Tl üçret talep etmişler…Bir aday adayı almış zarfı açmış…Ne görsün “Seçim takvimi” bilgileri…İade etmek istemiş parasını talep etmek istemiş...

Anlattı anlattı...Anlattı...

Hayali isim…Aday adaylarınında birisi gelen zarfı kabul etmemiş…

Kimi aday adaylarını telle arayıp “Anketlerde sizi üstte çıkartırız” gibi iddialar ile para tuzakları kuranlar olmuş…Kimi aday adaylarına "Sizin listede yer almanız için şu hediyeleri almamız gerek...Şu kadar para tutuyor...Şu hesaba yatırın" diyenlerden daha nelere nelere kadar...

Vb…Uzayıp gidiyor…Bu gibi tuzaklar…

Ya tuzaklara düşenler var mı?

Valla düşen olsa da çıkıp anlatmaz…Ki…Anlatsalar başkalarına ders olur…

Doğru değil mi ?

Siyasette kurnaz geçinen saf ve zavallıların düştükleri durumlar…

Gülünç…

“Bunlar mı milletin vekili olacak ?”dedirten insani söyletenler var…Bu süreçte Başkent Ankara’da yaşananlar…Malatya’ya anında bir vesile ile ulaşıyor…

Başkent Ankara’da bir aday adayı…”Liste’de nasıl yer alayım?” diye yandaki mevcutla düşer yollara…Kapı kapı dolaşır…

Her ofisine uğradığı kurtlar bu aday adayına bakarlar ki  siyasetten bi haber beyin yüz metre havada “Bizim bir kontenjanımız var?” balonunu uçurur…Bir başkası kendisini partinin zirvesinde yer alan isime ismini ileteceğini ifade eder…Buna benzer söylemler devam eder Milletvekili aday adayı olan zavallı da inanır…

Zavallı aday adayı kapı kapı dolaşırken gittiği bazı noktalarda ki kurtlar, görüşme sonrasında ”Tam kek” demeyide ihmal etmemişlerdir...
Burası Ankara öyle ya…Kurtlar beklemede…
Aday adayı dolaştığı kapıların boş olduğunu bilmez her söylenen söze itibar eder…Yandaki kılavuz taşır her yere…

Bir bölge ile ilgili dernekte bir kurt “Zirvede ki isimle aralarının ne kadar iyi olduğundan tutun da, “bir dediğinin iki edilmediğine” varıncaya kadar, kendisinin “ne kadar önemli biri” olduğunu anlatır da anlatır!..
Aday adayı, “siyasetin ayak oyunları” nı bilmediğinden, “ inanır…”Sen benim işimi halledeceksin?” der…

Kurtun konuşmalarını “ağzı açık ayran delisi” gibi dinler!...

Bir yandan da; “İyi ki, bu adamla tanıştım” diye düşünüp; “Bu adam benim listede yer almamı sağlar  adaylığım garanti!” diye belkide gece sevinçtende yatamamıştır…

Konuşmaların ve buluşmaların sonu ya para ile biter ya başka çıkara dayanır durur…Kurtlarda kimisi “dilinin altındaki bakla”yı çıkarır!..Görüşmede veya sonrasında ki telefon konuşmasında…
“Sen” der, aday adayına; “Gerçekten sevilen-sayılan birisisin...Sen tamam ilk şu rakamın içindesin “ bizim zavallı da iyiden iyiye inanır…

Kurt başlar söze “Ama, malûm, başka aday adayları da var... Onlar da iddialı... Senin onlardan farklı olduğunu,  ben zirvedekilere anlatacam”…

Yalnız der…İstekler sıralanır…

İşte bu siyasette çirkeflik değil de ne ?

Suç Ankara’daki kurtun mu, yoksa zavallı kuzu rolündeki aday adayının mı?

Herkes aklı olsa memlekette kimse çıkıp da “şunlar akılda yoksun” demez…

“Meselâ ne kadar ucuzca bir siyaset ?”
Öğrenirler siyasetteki…Gerçekleri…

O büyülü ortamda çıkarlarsa kafalarınada vururlar… “tavşanın suyunun suyunun suyu” konumunda olanlarla boş beleş görüşmelerde bulunduklarına…Boşa heba olan zamanlarına harçadıkları paralarına lak lak ile geçen zamanlarına…

Hani derler ya…Bir “ateş”tir ki;Ancak “cirmi” kadar yer yakar!..
Ne tanıyan vardır, ne eden!..
Uzun lafın kısası;
Ankara’da böyle saftirik siyasete adım atanları gören kurtlar   “saf ve çaylak” gördüğü aday adayını kerizlemek, hoşunada gider…

Aday adaylarını uyarmam ve “uyanıkların tezgâhı”na karşı dikkatli olmalarını istemem bu yüzden!..
Daha başka örnekler de var ama yazı hayli uzadı... Fırsat olursa, onları da ileride anlatırım...
Adam, “genel başkanın yakını” birini; ya “hemşehrilik”ten, ya “akrabalık”tan ya da herhangi bir vesile ile tanıyor olabilir!...

İşte bu tanışıklığı “ranta çevirmek” isteyenlere karşı da dikkatli olmalı aday adayları!..

“Genel başkanın yakını” hiçbir şeyden haberdar değilken, sizi onun evine veya bürosuna götürüp, sonra da “ona hediye alacağız” diyerek sizden para sızdırmaya çalışabilirler!..
Dikkat diyorum…“Pazarlamacı” kılıklı “kene”lere dikkat!.. Nasıl ki; “krizden rant elde etmek isteyenler” vardır, “seçimden rant devşirmek isteyenler” de, ortalıkta dolanmaktadır!..

Siz siz olun;

Düşmeyin tuzaklara…